Dinazoru görenler şaşkına döndü

28 Ocak 2012 Cumartesi

Dinazoru görenler şaşkına döndü
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden bu sabah otomobilleriyle geçen İstanbullu vatandaşlar köprüdeki dinazoru görünce şaşkınlıklarını gizleyemediler.
28.01.2012 / 22:22
Forum İstanbul'daki Jurassic Land'in en genç dinozor heykeli 'Spinosaurus', şehir turu atarak İstanbullularla buluşmaya devam ediyor.


Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden Avrupa'dan Asya'ya geçen Spinosaurus, köprüdeki sürücüleri şaşırttı. İstanbullular, 65 milyon yıl önce soyu tükenmiş olan dinozorların 'en büyük ve en zekisi' olarak kabul edilen Spinosaurus ile tanışmaya devam ediyor.


Spinosaurus dinozor heykeli, Forum İstanbul Alışveriş Merkezi'ndeki Jurassic Land'in tanıtımı kapsamında kırmızı kafes içinde bugün Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden geçti. Spinosaurus, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün ardından Suadiye-Kızıltoprak arasında yolculuğuna devam etti. Spinosaurus'u görenler kısa süreli şaşkınlık yaşadı. Spinosaurus, 21 Ocak’ta başlayan İstanbul turu kapsamında Taksim-Harbiye, Beşiktaş-Bebek hatlarında ve Bakırköy Meydan civarında İstanbullularla buluştu.


Spinosaurus, 30 Ocak'ta Maslak-Zincirlikuyu arasında, 1 Şubat’ta da Kavacık-4.Levent arasında gezdikten sonra Jurassic Land’de geri dönecek. 70 çeşit dinozor arasından tarihte en gösterişli cins olarak kabul edilen ve dikenli sürüngen anlamına gelen, yaklaşık 100 milyon yıl önce yaşadığı tahmin edilen Spinosaurus, tahmini beyin ağırlığının vücut ağırlığına oranına bakılarak dinozorlar arasında en yüksek zekaya sahip olduğu düşünülüyor.



http://guncelmix.com/haber-3413-Dinazoru-gorenler-saskina-dondu.html
Devamı... | yorum

F-35'lere yağlı müşteri aranıyor

F-35'lere yağlı müşteri aranıyor
Türkiye’nin ortak olduğu F-35’lerin fırlayan maliyetini karşılamak için ABD, zengin müttefiklerinin kapısını çalıyor. Japonya ve Singapur’un ardından G. Kore’nin de bu uçaklardan alabileceği öne sürüldü.
28.01.2012 / 22:22
Yeni nesil savaş uçağı olarak lanse edilen F-35’lere ilişkin tartışmalar giderek hız kazanıyor. Programın iptal edilmesi çağrısı yapan uzmanların yanı sıra önde gelen ABD’li Cumhuriyetçilerden John McCain programı “skandal, trajedi” diye nitelemişti. Bazıları ise programı, havacılık tarihinin en büyük çılgınlığı şeklinde değerlendirirken çökmesinin zaman meselesi olduğu yorumlarını yaptı. İlk başta 233 milyar dolar olarak hesaplanan program şimdi 385 milyar dolara fırladı.


Bazı uzmanlar, 50 yıl içindeki toplam maliyetin 1 trilyon dolara çıkacağını tahmin etti. ABD Kongresi de artanmaliyetlerin programın ana yüklenicisi Lockheed Martin tarafından karşılanmasını kabul etti. Lockheed Martin de gözünü Washington’ın cüzdanı kalın müttefiklerine dikti. Japonya geçen ay 42 adet F-35 satın alacağını açıklamıştı. Singapur da alacağını belirtmiş ancak sayı telaffuz etmemişti. Güney Kore’nin ise gelecek ekim ayında net kararını vermesi bekleniyor. Ayrıca Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Brezilya ve Hindistan’ın da sipariş verebileceği yorumları yapılıyor.


130 BİN KİŞİ ÇALIŞIYOR


Singapur’daki Nanyang Teknoloji Üniversitesi’nde görevli güvenlik uzmanı Richard Bitzinger, Amerika AP haber ajansına yaptığı açıklamada, “ABD savaş uçağı endüstrisi, bütün yumurtaları aynı sepete topladı.O kadar çok ülkede ortak ki programa devam etmek dışında seçenek yok” ifadelerini kullandı. Bitzinger, ABD’nin programı iptal etmesinin “imkansız” olduğunu vurguladı. Hava Kuvvetleri Komutanı Micheal Donley de geçen eylül ayında yaptığı açıklamada tek seçeneklerinin “başarı” olduğunu vurguladı. Yeni nesil savaş uçağı projesine ilişkin ilginç ayrıntılar da ortaya çıktı. AP’nin haberine göre Amerika’daki 47 eyalette F- 35’lere ilişkin çalışmalar sürdürülüyor. 130 bin kişi istihdamedilmiş durumda.


Gözler F22’de


AP haber ajansı, Amerika’nın müttefiklerinin asıl olarak istediği uçağın ise radara yakalanmayan F- 22’ler olduğunu yazdı. Fiyatının da düşmesinin bu uçakları iyice cazip hale getirdiğini belirtti. Ancak yüksek teknoloji ürünü olan F-22 tipi uçakların, ABD’nin en yakın müttefiklerine bile satışı Kongre tarafından engelleniyor.



http://guncelmix.com/haber-3415-F-35lere-yagli-musteri-araniyor.html
Devamı... | yorum

5 ilde 727 köy yolu ulaşıma kapandı

5 ilde 727 köy yolu ulaşıma kapandı
Ağrı, Erzurum, Muş, Kastamonu ve Siirt'te yoğun kar yağışı dolayısıyla 727 köy yolu ulaşıma kapandı.
28.01.2012 / 22:22
Meteoroloji Erzurum Bölge Müdürlüğü yetkililerinden edinilen bilgiye göre, Karadeniz üzerinden gelen yüksek basınç sisteminin etkisi altına giren Doğu Anadolu Bölgesi'nde kar yağışı aralıklarla etkisini sürdürüyor.


Kar ve tipi nedeniyle Ağrı'da 143, Erzurum'da 120 olmak üzere toplam 263 köy yolu ulaşıma kapandı. Ulaşımın sağlanamadığı köylerde özellikle hasta nakillerinde de sıkıntı yaşanıyor. Erzurum'da son 24 saatte, yolu ulaşıma kapalı olan köylerden hamile bir kadın, karla mücadele ve sağlık ekiplerince hastaneye ulaştırıldı.


Bölgede gece en düşük hava sıcaklığı Erzurum'da eksi 8, Kars ve Ağrı'da eksi 7, Ardahan'da eksi 6, Bayburt'ta eksi 3, Erzincan'da eksi 1 ve Iğdır 0 derece olarak ölçüldü.


Günün en yüksek hava sıcaklıklarının da Ardahan, Kars ve Ağrı'da eksi 2, Erzurum'da eksi 1, Bayburt'ta 0, Erzincan'da 2 ve Iğdır'da 4 derece olması bekleniyor.


Yetkililer, Doğu Anadolu Bölgesi'nde hava sıcaklıklarının 5-8 derece düşeceğini bildirdi.


Muş


Muş'ta dün sabaha karşı aralıksız yağan kar nedeniyle merkez ve ilçelere bağlı 155 köy yolu ulaşıma kapandı.


Dün sabah itibariyle aralıksız etkili olan sürdüren kar yağışının ardından, merkezde 40, Malazgirt ilçesinde 60, Bulanık 35, Korkut 10, Varto 5 ve Hasköy 5 olmak üzere toplam 155 köy yolunun ulaşıma kapandığı belirtildi.


İl Özel İdare Genel Sekreter Yardımcısı Şeyhmus Yentür yaptığı açıklamada, kar yağışının durması ile birlikte bu sabah itibariyle 16 ekip ve 100 personelle yol açma çalışmalarına değişik noktalarda hızlı bir şekilde başladıkları bildirdi.


Şu an kendisine gelen ihbarlara göre toplam 155 köy yolunun ulaşıma kapalı olduğunu ifade eden Yentür, ''Gerek merkezde ve gerekse ilçelerde oluşturulan ekipler vatandaşımızın ulaşım konusunda mağdur olmamaları için gece gündüz yol açma çalışması yapacaklar. Ancak vatandaşımız biraz daha sabırlı olmalarını istiyoruz'' dedi.


Muş'ta kar kalınlığının 68 santimetre olarak ölçüldüğünü belirten Muş Meteoroloji Şube Müdürlüğü yetkilileri, hava sıcaklığının ise gece eksi 6, gündüz eksi 3 derece olarak ölçüldüğünü ve kar yağışının bugün ve yarın aralıklarla süreceğini tahmin ettiklerini söylediler.


Kastamonu


Kastamonu'da kar yağışı nedeniyle 253 köy yolu ulaşıma kapandı.


İl Özel İdaresi'nden yapılan yazılı açıklamada, Araç'ta 28, Ağlı'da 7, Daday'da 17, İhsangazi'de 13, Taşköprü'de 47, Tosya'da 19, Devrekani'de 35, Seydiler'de 12 ve merkezde 75 olmak üzere toplam 253 köy yolunun ulaşıma kapalı olduğu bildirildi.


Ekiplerin kapalı köy yollarının ulaşıma açılması için aralıksız çalıştığı kaydedildi.


Siirt


Yoğun kar yağışı nedeniyle Siirt'in Eruh, Baykan, Şirvan ve Pervari ilçelerine bağlı 40 köy yolu ulaşıma kapandı.


İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Mahmut Kurtuluş, yaptığı açıklamada, Eruh, Baykan, Şirvan ve Pervari ilçelerindeki kapanan 40 köy yolunun ulaşıma açılması için ekiplerin çalışmalarını sürdüğünü söyledi.


Kurtuluş, oluşturulan 6 ekiple akşam saatlerine kadar kapalı tüm köy yollarını açmayı hedeflediklerini belirtti.


Mersin


Mersin'de kent merkezinde güneşli hava yaşanırken, yüksek kesimlerde etkili olan kar yağışı hayatı olumsuz etkiliyor.


Toros Dağları'nın eteklerinde bulunan köy ve beldelerde etkili olan kar yağış, kimi vatandaşlar için eğlenceye dönüşürken, kimi vatandaşlar için sıkıntıyı da beraberinde getiriyor.


Merkeze bağlı bin 453 rakımlı Arslanköy beldesinde yağış nedeniyle kar kalınlığı 1,5 metreye kadar ulaşırken, çiftçiler bahçelerinin kar altında kalmasının tedirginliğini yaşıyor.


Arslanköy Belediye Başkanı Arif Abalı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, beldeye yılbaşı gecesinden bu yana aralıklarla kar yağdığını söyledi. Kar kalınlığının 1,5-2 metre civarında olduğunu belirten Abalı, ''Günlük yaşam yoğun kar yağışı nedeniyle olumsuz etkileniyor. Ancak karayolları Bölge Müdürlüğü ekipleri ile koordineli olarak çalışarak ana yolları açık tutmaya çalışıyoruz. Neredeyse karları atacak yer kalmadı'' dedi.


Köylünün geçimini çiftçilikle sağladığına işaret eden Abalı, yaklaşık 15-20 bin dönüm arazinin kar altında kaldığını, özelikle şeftali ağaçlarının zarar gördüğünü kaydetti.


Çiftçilerin bahçelerini kurtarma çabası içerisinde olduğunu vurgulayan Abalı, şöyle konuştu:


''Yüksek miktardaki kar yağışı özellikle şeftali ağaçlarına zarar verdi. Çiftçinin geçim kaynakları kar altında yatıyor. Zaten haziran ayında dolu nedeniyle sıkıntı yaşayan çiftçiler, kırılan dallar sigorta kapsamında olmadığı için üzgün. Buna çözüm üretilmesi gerekiyor.''


Bu arada Karayolları Bölge Müdürlüğü ve belediye ekipleri ana yolları sürekli açık tutmak için çalışırken, TEDAŞ ekipleri de kopan elektrik tellerini onarıyor.


Erdemli


Erdemli ilçesine bağlı bazı köylerde de aralıksız süren yağış nedeniyle kar kalınlığı 1,5 metreye ulaştı.


Erdemli Kaymakamı İbrahim Özefe, 15 gündür yağışı nedeniyle karayolları sorumluluk bölgesindeki Erdemli-Ayrancı karayolunun Sorgun köy yolundan itibaren 90 kilometrelik bölümünün ulaşıma kapandığını ve yolun Pazartesi gününden itibaren açılacağını kaydetti.


Özefe, Mersin İl Özel İdaresi Erdemli Bakımevinden 3 greyder, 2 kepçe ve 1 dozerle köy yollarında çalışmaların sürdüğünü kaydetti.


İlçeye 60 kilometre mesafede bulunan Sorgun köyü muhtarı ve Erdemli Muhtarlar Derneği Başkanı Ömer Kılıç da, 30 yıldan beri bu yıl olduğu kadar uzun süreli ve çok miktarda kar yağışı görmediklerini söyledi.


Aşırı kar yağışı nedeniyle kar kalınlığının 1,5 metreye kadar çıktığını anlatan Kılıç, kapanan yollarının İl Özel İdaresi Erdemli Bakımevi ekipleri tarafından açıldığını ifade etti.


Kılıç, ayrıca Erdemli-Ayrancı karayolunda yol genişletme çalışması yapan ekiplerin de kar yağışı nedeniyle çalışmayı durdurduğunu ve makinelerin tamamen kar altında kaldığını kaydetti.


Köy yollarını açan greyderlerin zaman zaman zincirleri parçalanırken, yolda kalan araçlar ise vatandaşların yardımı ve iş makineleri ile çekilerek yoluna devam etti.


Haber yapmaya giden gazeteciler de araç lastiğinin patlaması sonucu zor anlar yaşadı.


Düzce


Düzce'de il genelinde, iki gündür etkili olan kar yağışı nedeniyle Akçakoca'da 3, Cumayeri'nde 2, Çilimli'de 2, Gümüşova'da 1 ve Yığılca'da 8 olmak üzere toplam 16 köy yolu ulaşıma kapandı.


Düzce İl Özel İdaresi ile Düzce Belediyesi'ne bağlı ekipler, kapanan köy yollarını açma çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.


http://guncelmix.com/haber-3424-5-ilde-727-koy-yolu-ulasima-kapandi.html
Devamı... | yorum

Samast davası için gözler Yargıtay'da

Samast davası için gözler Yargıtay'da
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin davada “örgüt yok” kararı vermesi gözlerin Yargıtay’a çevrilmesine neden oldu.
28.01.2012 / 22:22
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin davada “örgüt yok” kararı vermesi gözlerin Yargıtay’a çevrilmesine neden oldu. Önümüzdeki günlerde 22 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılan Ogün Samast’ın dosyasının temyiz incelemesini yapacak olan Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin vereceği karar davanın seyrini değiştirebilecek. Karar olasılıkları değerlendirilirken Samast’ın dosyasının “terör örgütü” görüşü ile bozularak, ana dava ile birleştirilebileceği belirtiliyor.


İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi Hrant Dink’in katili Ogün Samast hakkında “tasarlayarak öldürme” suçundan TCK’nın 82/1-A ve 31/3 maddeleri uyarınca 21 yıl 6 ay hapis cezası ve “izinsiz silah taşıma” suçundan 6136 sayılı yasanın 13/1 ve TCK’nın 31/3 maddeleri uyarınca 1 yıl 4 ay hapis ve 600 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve tutukluluk halinin devamına karar verdi. Karara itiraz edilence dosya Yargıtay’ın gündemine geldi. Samast’ın avukat Levent Yıldırım müvekkilinin tutukluluk süresinin 5 yılı doldurduğu gerekçesiyle Yargıtay 1. Ceza Dairesi’ne başvurarak tahliyesini istedi. Geçtiğimiz hafta tahliye talebini karara bağlayan Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 5 yıllık “makul süre sınırının” aşılmadığına dikkat çekerek tahliye talebini reddetti.


-TEBLİĞNAME ONAMA İSTEMLİ-


Kovuşturmanın usulüne göre yapılmadığının ve suçun sabit olmadığı gerekçeleriyle kararın bozulmasının istendiği dosya, Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin gündeminde. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise söz konusu dosya için yerel mahkemenin verdiği 22 yıl 10 ay hapis cezasının onanması görüşünde. Başsavcılığın tebliğnamesinde, tahrik indirimi gibi unsurların reddedilmesi istendi. Tebliğnamenin, Daire kararlarında bağlayıcı niteliği bulunmuyor. Samast’ın dosyasında temyiz süreci işlerken, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Yasin Hayal ve Erhan Tuncel’in de aralarında bulunduğu yargılamada Dink’in öldürülmesinde “örgüt yok” kararı verdi. Karar, Savcısı Hikmet Usta tarafından “Örgüt yapısı ispat edildiği, anlatıldığı ve kabul edildiği halde, dosya kapsamında pek çok delilin ortaya konulmasına rağmen, mahkemece bunların hepsi göz ardı edilerek, dosyadaki delilleri iyi incelemek suretiyle örgüt yapısının olmadığı gerekçesiyle beraat kararı vermek suretiyle yasaya aykırı davranıldığı anlaşılmaktadır” değerlendirmesiyle temyiz edildi. Savcılığın temyiz talebi Samast’ın Yargıtay’daki dosyasında verilecek karar seçeneklerini artırdı.


-YARGITAY’IN ÖNÜNDEKİ SEÇENEKLER-


Mahkeme kararlarında “suça sürüklenen çocuk olarak” tanımlanan Samast’ın dosyasının seyri Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin vereceği kararla, “terör örgütü” eylemi çerçevesinde değerlendirilebilecek. Buna göre Daire Samast’ın dosyasında “terör örgütü” gerekçesiyle bozma kararı verip, temyiz edilen Hayal ve Tuncel’in dosyasıyla yerel mahkeme tarafından birleştirilmesini istenebilecek. Daire’nin Şemdinli Davası örneğinde olduğu gibi görevsizlik kararı vererek, dosyayı terör suçlarına bakan Yargıtay 9. Ceza Dairesi’ne gönderebilmesinin de seçenekler arasında bulunduğu belirtiliyor. Daire’nin önündeki diğer seçenek ise tebliğnameye uygun karar verilmesi. Bu durumda da Samast’a verilen 22 yıl 10 aylık hapis cezası kesinleşmiş olacak.



http://guncelmix.com/haber-3429-Samast-davasi-icin-gozler-Yargitayda.html
Devamı... | yorum

Boş villada mühimmat bulundu

Boş villada mühimmat bulundu
Sakarya Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan operasyonda Sapanca ilçesinde bulunan boş bir villada bir adet kaleşnikof tüfek, bir adet bomba atar ve çok sayıda mermi bulundu.
28.01.2012 / 22:22
Alınan bilgilere göre, İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler kendilerine gelen bir ihbar üzerine Sapanca ilçesi Kırkpınar mevkiinde bulunan boş bir villaya baskın yaptı.

Baskında yapılan aramalarda l adet kaleşnikof tüfek, 200 adet kaleşnikof mermisi, 31 adet tabanca mermisi ile bir adet bomba atar bulundu. Polis olayla ilgili olarak C.Y. ve M.A ile ismi açıklanmayan bir şahsı gözaltına aldı. Adliyeye sevk edilen şahıslardan C.Y. ve M.A. çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.



http://guncelmix.com/haber-3435-Bos-villada-muhimmat-bulundu.html
Devamı... | yorum

Babacan'dan Davos'ta 'ders' istediler

Babacan'dan Davos'ta 'ders' istediler
İsviçre'de devam eden Dünya Ekonomik Forumu'nda Babacan'ın yaşadığı olay Davos'a katılanların Türkiye ekonomisine hayranlığını gözler önüne serdi.
28.01.2012 / 15:02



Financal Times'ın baş inkz id="linkz8">ekonomik yorumcusu Wolf, Babacan'a söz verirken ''Burada imtiyazlı konumda tek sizsiniz, bize ders verin'' dedi.



Oturumdaki diğer inkz id="linkz9">konuşmacılardan İngiltere Maliye Bakanı George Osborne, Avro Bölgesi'nin dışında olmakla övünürken dünyada en yüksek bütçe açığının kendilerinde olduğunu itiraf etti.



inkz id="linkz12">Uluslararası inkz id="linkz11">Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagardere, espirili bir dille Davos'ta krizle mücadele için IMF'ye inkz id="linkz10">para toplayacağını söylerken Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick ve Hong Kong inkz id="linkz13">Özel Yönetimi Başkanı Donald Tsang, Babacan'ın inkz id="linkz14">açıklamalarına destek verdi.



Başbakan Yardımcısı Babacan, oturumdaki inkz id="linkz15">konuşmasında Avro Bölgesi'ni krizi doğru yönetememekle eleştirdi.



Babacan, ''Yunanistan'ın iflası mutlaka engellenmelidir. İflas iflastır, bununinkz id="linkz17">düzenlisi düzensizi, geçicisi kalıcısı, gönüllüsü gönülsüzü olmaz. Avro Bölgesi dayanışma gösterip hiçbir üyesinin iflasına izin vermeyeceğini inkz id="linkz16">taahhüt etmelidir. Bunu Yunanistan'da reformlar izlemelidir. Ama iflas kapısı bir kere açılırsa ardından inkz id="linkz19">herkes gider. inkz id="linkz18">Herkes bunun bedelini öder'' dedi.



Küresel inkz id="linkz22">ekonomik krizden çıkışta inkz id="linkz21">anahtar kelimenin ''inkz id="linkz23">güven'' olduğunu vurgulayan Babacan, ''Mali inkz id="linkz20">sistemin temeli inkz id="linkz26">güvendir. inkz id="linkz25">Güven yoksa tüketiciler neden harcasın? Şirketler neden inkz id="linkz24">yatırım yapsın? Bankalar neden kredi versin? Bunlar olmayınca inkz id="linkz27">ekonomi nasıl büyüsün, istihdam yaratılsın?'' diye sordu.



Krizden kamu harcamalarını artırarak çıkma girişimleri gündeme geldiğinde bunun işe yaramayacağı uyarısında bulunduklarını ve bugün inkz id="linkz28">haklı çıktıklarını belirten Babacan, ''Avro Bölgesi zamanında bunu yaptı, ama ters tepti. Zor olsa da mali politikalarını sıkılaştırmalıydılar'' şeklinde inkz id="linkz29">konuştu.



Babacan, Avro Bölgesi'nin bütçe açıklarına otomatik yaptırımlardan artık taviz vermemesini ve krizden çıkış stratejileri konusunda öncelikle kendi halklarını ikna etmelerini istedi.


http://guncelmix.com/haber-3364-Babacandan-Davosta-ders-istediler.html
Devamı... | yorum

Vatandaş soruları sordu, Gül cevapladı

Vatandaş soruları sordu, Gül cevapladı
''Cumhurbaşkanı'na Sorun'' uygulamasının ilki gerçekleştirildi. Gül, internet üzerinden kendisine yöneltilen sorulardan en çok beğenilenlerin sahipleriyle buluşup sorularını yanıtladı
28.01.2012 / 15:04

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, BM Genel Sekreterliği seçiminin çok hassas inkz id="linkz4">sistemleri,inkz id="linkz5">uluslararası dengeleri olan bir inkz id="linkz3">sistem olduğunu belirterek, görev süresi dolduktan sonra bu göreve gelmeyi hiç düşünmediğini, Türkiye'nin de bu yönde bir niyet ya da beyanı olmadığını söyledi.

Gül'ün, inkz id="linkz7">vatandaşlarla ''doğrudan inkz id="linkz9">iletişim kanalı'' olarak nitelediği ''Cumhurbaşkanı'na Sorun''inkz id="linkz8">uygulamasının ilki gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Gül, inkz id="linkz6">internetten kendisine yöneltilen sorulardan en çokinkz id="linkz10">beğenilenlerin sahipleriyle dün Çankaya Köşkü'nde buluştu ve sorularına cevap verdi.



Cumhurbaşkanı Gül'e, 13 bin 750 soru arasından oylamayla en çok inkz id="linkz13">beğenilen 10 soruyu yöneltecek kişiler, dün Çankaya Köşkü'nde yaklaşık 5 saat boyunca ağırlandı. Öğle saatlerinde Cumhurbaşkanlığı'na giden 10 inkz id="linkz12">vatandaşa Müze Köşk gezdirildi, Çankaya Köşkü'nün bazı birimleri tanıtıldı. Cumhurbaşkanlığı inkz id="linkz11">Kurumsalinkz id="linkz15">İletişim Başkanı Kemal İlter ve Cumhurbaşkanlığı'nın bazı yetkilileriyle öğle yemeği yiyen konuklar, daha sonra Cumhurbaşkanı Gül ile buluştu. Gül, bir kişinin sorusu için bir inkz id="linkz14">internet kafeye gidip oy istemesine ilişkin anısını ilgiyle dinledi.



Çekim inkz id="linkz16">hazırlıkları tamamlandıktan sonra Gül'ün karşısına geçen en çokinkz id="linkz17">beğenilen soruların sahipleri, sorularını Gül'e yönelttiler.



inkz id="linkz18">İstanbul Bilgi inkz id="linkz21">Üniversitesi Halkla İlişkiler ve inkz id="linkz22">Tanıtım bölümü öğrencisi Çağdaşinkz id="linkz20">Yıldız, inkz id="linkz24">uygulamayla halkla devlet arasındaki duvarların kaldırılmasına yaptığı katkıdan dolayı Gül'e teşekkür etti. Yaptığı çalışmaya göre inkz id="linkz23">uygulamanın siyasalinkz id="linkz25">iletişim alanında dünyada ilk olduğunu dile getiren inkz id="linkz19">Yıldız, ''Çok inkz id="linkz27">özel bir an yaşıyoruz. Dünyanın herhangi bir yerinde başıma bir şey gelse, inkz id="linkz28">sosyal medyainkz id="linkz26">aracılığıyla size ulaşsam bana sahip çıkılacağını biliyorum'' dedi.



Türkiye'nin inkz id="linkz30">yeni aktif dış politikasına bağlı olarak, son yıllarda inkz id="linkz31">uluslararasıörgütlerde yönetici pozisyonlarına Türklerin gelmesinin olağanlaştığını belirteninkz id="linkz29">Yıldız, Gül'e ''Sizin de göreviniz sonrasında böyle bir düşünceniz var mı? BM Genel Sekreterliğine gelseniz, BM'ye nasıl bir işlevsellik ve vizyon katarsınız?'' sorusunu yöneltti.



Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin inkz id="linkz35">uluslararası görevlere çok önem verdiğini belirterek, siyasete başlamadan önce kendisini de 8 yıl inkz id="linkz34">uluslararası memurluk yaptığını anımsattı. Başbakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı dönemlerinde, şimdi de Cumhurbaşkanı olarak Türkler'in inkz id="linkz33">uluslararası kuruluşlarda görev almasına önem verdiğini, bunu takip ettiğini ve inkz id="linkz36">desteklediğini vurgulayan Gül, son yıllarda birçok Türk inkz id="linkz32">vatandaşının önemli görevler üstlendiğini söyledi.



Gül, İslam Konferansı Teşkilatı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü Direktörü Ahmet Üzümcü, NATO Genel Sekreter Yardımcısı Hüseyin Diriöz'ün çok önde gelen isimler olduğunu kaydetti. Gül, bu isimlerin dışında Türk sivil ve askeri personelin inkz id="linkz37">uluslararası alanda önemli görevler aldığını da dile getirdi.



BM Genel Sekreterliği seçimlerinin çok hassas, uluslararası dengeleri ve kotaları olan bir sistem olduğuna dikkati çeken Gül, ''Ben şahsi olarak hiç düşünmedim doğrusu. Türkiye'nin de böyle bir niyeti, beyanı olmadı. Zaman zaman görüyorum, duyuyorum; böyle düşünenler oluyor'' dedi.



-Yabancı dilde tabelalarda ''yasakçı zihniyet'' uyarısı-



Edebiyat öğretmeni Bekir Orhan'ın, yabancı dilde tabelaların giderek arttığını belirterek, bunun önüne geçmek için yetkililerin çalışma yapıp yapmadığı ve bir komisyon görevlendirip görevlendirmediğini sorması üzerine Gül, günümüz dünyasında bütün kültürlerin birbirine çok açık olduğuna dikkati çekti.



Evlerde bütün dünyanın televizyonlarından hangisinin istenirse izlenebildiğini anlatan Gül, kültürler arasında müthiş bir etkileşim olduğunun altını çizdi. Cumhurbaşkanı Gül, bundan korkmamak gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu:



''Kendi kültürünüze muhakkak güvenmeniz gerekir. Şu bir gerçek; kendi kültürümüzü sunma konusunda gayret olmalı. Zaman zaman benim de çok dikkatimi çekiyor tabelalar, sitelere verilen isimlerde. Bazıları yakışabiliyor, bazılarını da çok abartılı görüyorum, yakışmıyor. Bunun yanında Türkçe kökenli, kendi kültürümüzün stillerini taşıyan çok güzel isimler de ortaya çıkıyor. Burada biraz kendi kültürümüzden bugünün anlamına, çağa uygun bir üretimin yapılması gerekiyor. Diyorlar ya stilize etmek... Bu konuda gayretin noksanlığını görüyorum. Devletin kültür politikası çerçevesinde Türk kültürünü öne çıkartmak ayrı bir mesele ama bu konularda yasak getirmek, bazı ilkeler koymak, hukuki düzenleme yapmak başka bir şey. İkincisi doğru olmaz. İkincisi zaten yasakçı bir zihniyet, kendi öz kültürümüze güvenmeyen bir davranış olur ama kendi kültürümüzü destekleyerek, zenginliğini öne çıkartıcı politikalarla bunu dolaylı olarak sağlamak bir görev diye düşünürüm.''



-Televizyon programlarının seviyesi-



Gül, Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi yüksek lisans öğrencisi Melek Karacaoğlu'nun, televizyonların özellikle gündüz kuşağı yayınları ve diziler hakkında ne düşündüğünü, daha kaliteli programlar için RTÜK'ün daha etkin çalışmasının gerekip gerekmediğini sorması üzerine gündüz programlarını seyredemediğini söyledi.



''Bu yönde çok duyum alıyorum, şikayetler var; kalitenin, seviyenin düştüğü yönünde'' diyen Gül, akşam programlarında da bunun biraz görülebileceğini belirtti.



Bu konuyla ilgili de bir gayrete ihtiyaç olduğunu vurgulayan Gül, ''RTÜK bunları inceliyordur ve eminim ki çalışmaları vardır. Buralarda da yasakçı zihniyetle yaklaşırsak sonuç alamayız ama özendirici bir şekilde herkesin kendi içinde otokritik yapması, toplantılar yaparak, ortak şikayetlere önem vermesi sağlanırsa mesafe alınabileceğini düşünüyorum'' dedi.



Gül, ''televizyonların aslında en büyük eğitimci'' olduğunu ifade ederek, ''Halkı, çocukları, hanımları, evde oturanları dolaylı olarak şekillendiren en önemli mekanizmadır. Dolayısıyla oradaki seviye şüphesiz ki bir toplumun geleceğini de yakından ilgilendirmektedir. Bunun üzerinde çok ciddi olarak durulması gerektiğine inanıyorum. RTÜK ziyaretlerinde de bu düşüncelerimi paylaşıyorum. Onlar da bunları değerlendiriyordur'' diye konuştu.



-''Her yer bina'' şikayeti-



İstanbul Üniversitesi çalışma ekonomisi öğrencisinin, her yerin alışveriş merkeziyle dolduğu ve çok fazla bina inşaatı bulunduğunu ifade ederek, ''Çocukların uçurtma uçuracağı, misket oynayacağı yer kalmadı. Ayağımız neredeyse toprağa değmiyor. Bu şartlarda çocuklar nasıl çocukluğunu yaşayacak'' sorusu üzerine de Gül, her çağın kendine has gerçeği olduğunu söyledi. ''Bizim çocukluğumuz bu atmosferde geçti'' diyen Gül, Türkiye'de şehirleşmenin çok hızlı yaşandığını, binaların çok hızlı yapıldığını anlattı.



Gül, belli bir dönemde imar durumlarının da özensiz gerçekleştiğini vurgulayarak, ''Böyle olunca çok ihmal oldu. İnsanlar kötü evlerden, biraz daha iyi evlere gelmeyi yeterli zannettiler. Köylerden, ilçelerden çevre illerden büyük şehirlere müthiş akım oldu. Türkiye'deki en büyük değişim aslında şehirlere olan göçle yaşandı ve bu hala devam ediyor'' dedi. Bu durumun sonucu olarak plansız, programsız çarpık yapılaşma yaşanmasının yanında ihmallerin de söz konusu olduğuna dikkati çeken Gül, ''Son yıllarda bunun farkına varıldı. Çevre bilinci uyanmaya başladı. Büyük parklar, belediyelerin önem verdiği sosyal ihtiyaçları karşılayacak imkanlar, kaynaklar ayrılmaya başlandı. Doğru istikamette geri dönüşün başladığını ifade edebilirim'' diye konuştu.



-''Rüyamızda görsek hayra yorarız, karşınızdayız''-



Endüstri mühendisi Nesibe Şahin Akar Yıldız da sorusundan önce, uygulamaya ilişkin duygularını, ''Devlet büyüğünü rüyamızda gördüğümüzde hayra yorumlanır. Biz sizi karşımızda görüyoruz. Herhangi bir tabire ihtiyaç olmadan bunun devletle milletin iletişimi adına çok hayırlı bir adım olduğunu düşünüyorum. İnşallah devam eder'' diyerek dile getirdi.



Gül, Yıldız'ın, ''Eğitim sistemimizdeki en büyük yara, dershanelere mahkum edilen öğrenci ve aileler. Devletin üstlenmesi gereken eğitim işi, bir bakıma dershanelere ihale ediliyor. İlkokul üçten itibaren kesintisiz bir dershane süreci başlıyor. Çözüm öneriniz nedir?'' sorusunu şöyle yanıtladı:



''Dershaneler de eğitim sisteminin bir gerçeği ama iyi bir gerçeği değil. Bu, eğitim sistemimizde yetersizlik olduğunu gösteriyor. Yetersizlik iki açıdan var; imkan olarak, arz talep ihtiyacını karşılama açısından yetersizlik var. Şimdi çoğaldı ama vaktiyle yeteri kadar üniversite olmayışı, kontenjanın sınırlı olması ama liseden mezun olanların sayısının çok olması... Yarış söz konusu olunca, imtihanla öğrenciler üniversiteye alınmaya başlayınca kaçınılmaz olarak dershaneler ortaya çıktı. Maalesef İyi bir sistem değil bu.



Son yıllarda üniversite sayısı çok artınca, iyi üniversitelerin sayısı çoğalınca, kontenjanlar çoğalınca dershane sayısında azalma başlamış. Sorular gelince, ilgili kurumlardan bilgi aldı arkadaşlarımız. Son yıllarda azalmış. 4 bin 500'lere kadar ulaşan dershane sayısı şimdi 4 binin altına düşmüş.



Bir başka sebebi de imtihan. Bir yere sınavla giriliyorsa, kazanmak için yarış başlıyor. Eğer üniversiteye giriş sınavları yerine, ileride liselerdeki başarılarınız, lise boyunca herkesin başarısı, not ortalamasına bakılan sisteme geçilirse o zaman dershaneler devreden çıkacak, herkes bulunduğu okulda daha başarılı olmaya çalışacaktır. Bütün bunların yanında dershanecilik bir nebze de olsa devam edebilir çünkü her zaman yarış söz konusu hayatta. Yarışa hazırlanmak için destek unsurları ortaya çıkacaktır. Önemli olan, bunu eğitim sisteminin çok temel bir aracı olmaktan çıkartmak. Şu anda eğitim sistemimizin neredeyse temel aracı halinde. Okul, üniversite, dershane üçlü ayağı var. Ailelere yük oluyor, ayrıca israf oluyor. Siz okulda bir konuyu öğreniyorsunuz ya da öğrenmiyorsunuz onu orada kapatıp dershaneye gidip orada öğrenmeye çalışıyorsunuz. Bunlar hep israf.''



Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, polislik mesleğinin içine ayrımcılık, tarafgirlik girmesi halinde bunun Türkiye'yi çok sarsacağını belirterek, polislere sendika hakkını biraz daha ileri bir döneme bırakmak gerektiği kanaatinde olduğunu söyledi.



''Cumhurbaşkanı'na Sorun'' uygulamasının ilkinde vatandaşlardan gelen ve en çok beğenilen soruları yanıtlayan Gül, Gazi Üniversitesi maliye bölümü öğrencisi Merve Kırca'nın, bor madeninin yüzde 80'ine sahip olan Türkiye'nin bu madeni işleyip satmak yerine neden ham madde olarak ucuza sattığı sorusu üzerine, ''İyi ki bu soruyu sordun. Çünkü bor konusuyla ilgili kamuoyunda çok fazla yanlış bilgiler var'' dedi.



Türkiye'nin dünyadaki bor rezervinin yüzde 70-72'sine sahip olduğunu ve uluslararası bor piyasasının yüzde 50'sini elinde tuttuğunu belirten Gül, borun Türkiye'den ham bir maden olarak ihraç edilmediğini kaydetti. Eti işletmelerinin, tamamen bor madeniyle ilgili faaliyet gösteren bir kuruluş olduğunu anlatan Gül, Eti tesislerinde bor madeni işlendiğini belirtti.



Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin yıllık bor madeni ihracatının 900 milyon dolara yaklaştığına dikkati çekerek, ''Türkiye'nin bor ihracatının yüzde 92'si işlenmiş, hem de yüksek katma değer verilmiş ve en yüksek seviyeye getirilip öyle satılıyor. Bu kamuoyu tarafından bilinmiyor'' dedi.



Borun doğrudan kullanılan bir madde olmadığını da anlatan Gül, petrol, kömür, altın, gümüşün doğrudan kullanıldığını ve kullanım yerlerinin belli olduğunu, ancak borun böyle bir maden olmadığını, ara ürün olarak kullanıldığını belirtti. Gül, borun cam, çini, seramik gibi alanlarda kullanıldığını, kullanım alanının genişletilmesi için araştırma geliştirme çalışmaları yapıldığını söyledi. Borun gübre alanında da kullanılabileceği metot geliştirildiğini anlatan Gül, madenin bu alanda da kullanılmaya başlayacağını ifade etti.



-Emeklilik yaşı ve genç işsizler-



Çevre Mühendisi Yunus Koç'un 65 yaşındaki insanlar çalışırken, 20-35 yaş arasında 3 milyonu bulan genç işsiz olduğunu belirtmesi ve gelir adaletsizliğini nasıl çözeceğine ilişkin sorusu üzerine Gül, konuya sadece bir noktadan değil, genel ekonomi açısından bakmak gerektiğini söyledi. Gül, 65 yaşına gelenlerin emekli olması halinde bu kişilere de sosyal güvenlik sistemi içinde para ödeneceğine dikkati çeken Gül, şöyle konuştu:



''İşsizlik de var. İşsizliğin çözümüyle ilgili yol değil bu. Çünkü Türkiye, daha önce bunları denedi. 40-45 yaşında emekli olanlar vardı. Ama uzun dönem içinde gördük ki bu, sosyal güvenlik sistemini çökertti. Sosyal güvenlik sisteminin çalışmayan, üretmeyen insanlara maaş vermesi... Bu o kadar büyük bir yük oldu ki 2 kişi çalışıyor, 3 kişiyi besler hale geliyor. Bu, bütün ekonomide o kadar büyük bir çıkmaza sebebiyet veriyor ve bütçeler sıkıntıya giriyor. Bu sağlıklı olmadığı için çalışabilecek durumda olan insanların çalışmasına karar verildi ve emeklilik yaşı yükseltildi. İşsizlik için yeni üretim alanlarının seçilmesi, yeni iş imkanları ve istihdam alanları çıkarılması.... İşte bütçeden para olacak ki o para üretim alanlarına gidebilsin. Şimdi hisleniyorsun onu da takdir ediyorum ama eminim ki üniversiteyi bitirince ekonomiye makro çerçevede baktığında doğrunun bu olduğunu göreceksin.''



-Araştırma görevlilerinin sorunları-



Atatürk Üniversitesi iktisat politikası bölümünde yüksek lisans öğrencisi olan Neslihan Uzun da Gül'e, ''YÖK'ün yeni açılan üniversitelerin ihtiyacını karşılamak amacıyla öğretim üyesi yetiştirme programı kapsamında hiçbir koşul aramadan atadığı araştırma görevlileri, atandıktan sonra istenmeyen şartlar önlerine konularak işlerinden atıldılar. Görevimizi yeniden kazanmak için bir şeyler yapacak mısınız'' sorusunu yöneltti.



Programda hiçbir şart bulunmadığı bilgisinin doğru olmadığını dile getiren Gül, lisans mezunu olanların belli ortalama ve yabancı dilde belli seviyeyi tutturması, olmazsa belli bir sürede o seviyeye çıkmayı kabul etmesi gerektiğini hatırlattı.



''Böyle olmazsa zaten öğretim üyesi olunamaz'' diyen Gül, öğretim görevlisinin belli bir standardın üstünde olması gerektiğini vurguladı.



Cumhurbaşkanı Gül, araştırma görevlileri için sonradan bazı koşulların ortaya çıktığını duyduğunu belirterek, ''Hatta bununla ilgili mahkemelik olunmuş duyduğum kadarıyla. Kazananlar da olmuş, onlar geri dönüyorlarmış. Konuyu takip edeceğim'' dedi.



Akademisyenlere mesaj da veren Gül, ''Muhakkak o kriterleri en üst seviyeye getirmek için uğraşması gerekir. Çünkü onun işi ne? Üniversite talebelerini yetiştirmek. Onlar çok farklı bir öğretmen oluyorlar tabiri caizse. Muhakkak lisan bilmeleri, ortalamalarının yüksek olması gerekiyor. Yoksa üniversite eğitimimizin seviyesi düşer'' dedi.



-Polislerin sendika sorunu-



Gül, Diyarbakır'da polis memurluğu yapan Mehmet Emre Onatça da emniyet mensuplarının çok ağır şartlarda çalıştığını belirterek, ''Sendikamız yok. Polise sendika hakkı ne zaman verilecek'' sorusunu şöyle yanıtladı:



''Bu, kritik bir soru. Önce polisin, diğer güvenlik mensuplarının ne kadar fedakarca çalıştığını hepimiz biliyoruz. Bu fedakarlıkların sayesinde suçluların nasıl yakalandığı, suçların önlendiği de kamuoyu tarafından biliniyor. Polise olan halkın güveni artıyor. Bu öyle bir meslek ki bu mesleğin içine bir ayrımcılık, tarafgirlik girerse Türkiye'yi çok sarsar. Bunu bizler biliriz. 1970'li yıllarda poliste de sendika vardı, Pol-Der, Pol-Bir gibi dernekler vardı. Polis, üniversitelerde olduğu gibi ideolojik olarak bölündü. Ve o dönemler Türkiye'ye bunun çok büyük zararı oldu. Hepimizin korkusu bu. Yoksa tabii ki her meslekten insanların örgütlü şekilde mesleki hak ve hukuklarını savunabilmeleri, hepimizin arzu ettiği bir şeydir. Ama Türkiye'nin böyle bir deneyimi olduğu için çok çekiniyoruz. Şimdilik poliste sendikayı biraz daha ileri bir döneme bırakmak gerektiği kanaatindeyim.''



Polisin sorunlarıyla yakından ilgilenilmesi gerektiğinin altını çizen Gül, polisin askerlik yapması haksızlığının hükümet, Meclis ve siyasetçiler tarafından görüldüğünü ve bunun kaldırıldığını söyledi. Gül, ''Zaten bazen sokakta 24 saat askerlik yapıyorsunuz. Ömür boyu askerlik yapıyor gibisiniz, belki ondan daha ağır görevler yapıyorsunuz. Belki bu tip kanalları kullanarak, sorunları dile getirmeniz daha doğru'' dedi.



-''Türkiye büyüyor, iş imkanı çok olacak''-



Gıda mühendisi Vahit Akyol'un gıda güvenliğine önem verilmesine karşın kamudaki gıda mühendislerinin sayısının az olmasını dile getirmesi üzerine de Gül, gıda mühendisliğinin çok önemli bir meslek alanı olduğunu belirtti.



Gül, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından aldıkları bilgiye göre, bakanlıktaki gıda mühendisi sayısının bin 500'e yaklaştığını ifade ederek, sayının yıllar içinde artan seyir gösterdiğini kaydetti.



Gıda güvenliğinin çok iyi kontrol edilmesi gerektiğini vurgulayan Gül, kamudaki gıda mühendislerinin sayısının artacağına inandığını söyledi. Gül, ''Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Maliye Bakanlığından kadro istemiş. Ama ne kadar artarsa artsın, gıda mühendisleri sadece kamuda çalışacak diye bir şey yok. Gıda sektöründe özel sektör, güçlü bir şekilde gelişiyor. Biraz daha geniş anlamda bakmak gerekir'' diye konuştu.



Cumhurbaşkanı Gül, üniversitelilere de mesaj vererek, ''Bir kişi üniversiteye girip, 'diplomayı alınca karşıma otomatik iş çıkacak' diye bir şey yok. Bunu hepimizin bilmesi lazım. Keşke her üniversite mezununa 'otomatik seni şurada bekleyen iş var' denebilse. Ama gerçekçi olursak böyle bir şey dünyanın hiçbir yerinde yok. Bir zamanlar bazı ülkelerde vardı. Her üniversite mezunu kanunla devlet memuru oluyordu. Ama o ülkeler battı. Herkes en iyi şekilde mezun olmaya çalışmalı. Türkiye gibi büyüyen, dinamik ülkede iş imkanları çok olacak. Türkiye diğer Avrupa ülkelerindeki doygunluk noktasına gelmiş, büyüme durmuş değil. Bizim daha çok yapacak işimiz var. Yürümemiz gereken çok yol var. Bu yolu yürürken üniversite mezunlarına ihtiyacımız var'' dedi.


http://guncelmix.com/haber-3365-Vatandas-sorulari-sordu-Gul-cevapladi.html
Devamı... | yorum

Gabon'la Tunus gruptan çıkmayı garantiledi

Gabon'la Tunus gruptan çıkmayı garantiledi
2012 Afrika Uluslar Kupası'na C Grubu'nda oynanan iki maçla devam edildi.
28.01.2012 / 15:58
Organizasyona Ekvator Ginesi ile birlikte evsahipliği yapan Gabon, evinde oynadığı maçta Fas'ı 3-2 yendi ve grubunda oynadığı ikinci maçtan da galip ayrılarak çeyrek final vizesini almayı başardı.


Grubun favorisi olarak gösterilen Fas, muhakkak kazanması gereken maçı, karşılaşmanın uzatma dakikalarında Bruno-Zita Mbanangoye'nin serbest vuruştan attığı gol neticesinde mağlup kapattı ve çeyrek finale yükselme şansını yitirdi.


Fas, 24. dakikada Houssine Kharja'nın attığı golle 1-0 öne geçti. Evsahibi takım 77. dakikada Pierre-Emerick Aubameyang ile eşitliği sağladı ve iki dakika sonra Daniel Cousin'in ile 2-1 öne geçti. Fas, Kharja ile 90. dakikada eşitliği sağlayıp tekrar ümitlenirken, son noktayı koyan isim uzatma dakikalarında Mbanangoye oldu.


Grubun diğer maçında Nijer ile Tunus karşı karşıya geldi. Tunus, maçı 2-1 kazandı ve ilk iki maçından galibiyetle ayrılarak grubundan çıkmayı garantileyen diğer ekip oldu.


Maçların ardından grupta puan tablosu şöyle oluştu:



Ülke O G B M A Y P


--------------------------------------------


1- Gabon 2 2 0 0 5 2 6


2- Tunus 2 2 0 0 4 2 6


3- Fas 2 0 0 2 3 5 0


4- Nijer 2 0 0 2 1 4 0


http://guncelmix.com/haber-3377-Gabonla-Tunus-gruptan-cikmayi-garantiledi.html
Devamı... | yorum

Trabzonspor'la Ankaragücü 68. kez

Trabzonspor'la Ankaragücü 68. kez
Trabzonspor ile Ankaragücü, yarın başkentte yapacakları maçla ligde 68'inci kez karşı karşıya gelecek.
28.01.2012 / 15:58
Geride kalan 67 maçta bordo-mavili takımın galibiyetlerde 35-16 üstünlüğü bulunuyor. Taraflar, 16 karşılaşmada ise sahadan beraberlikle ayrıldı.


Trabzonspor, bu mücadelelerde rakip fileleri 104 kez havalandırırken, kalesinde ise 62 gol gördü.



-Ankara'daki maçlar-



İki takım arasında başkentte yapılan maçların genelinde ise Ankaragücü üstünlük kurdu. 33 maçta Ankaragücü 14 kez, Trabzonspor ise 12 kez sahadan galibiyetle ayrıldı. 7 karşılaşma ise beraberlikle sonuçlandı.


Bordo-mavililer 40 gol atarken kalesinde 43 gol gördü.


Trabzonspor, Ankaragücü karşısında en farklı galibiyetini, 1991-1992 ve 1994-1995 sezonlarında 4-0'lık sonuçla elde etmişti. Ankaragücü ise 1992-1993 sezonunda, bordo-mavili takımı sahasında 5-2 yenmişti.


Ligin ilk yarısında Trabzon'da yapılan karşılaşmayı da bordo-mavililer 3-2 kazanmıştı.


http://guncelmix.com/haber-3380-Trabzonsporla-Ankaragucu-68-kez.html
Devamı... | yorum

Yabancı bakıcılar sınırdışı edilebilir!

Yabancı bakıcılar sınırdışı edilebilir!
Türkiye’de evlerde kaçak çalışan bakıcılar çalışma izni almadıkları takdirde sınırdışı edilme tehlikesi ile karşı karşıya kalacak.
28.01.2012 / 15:59
Avrupa Birliği’ne (AB) uyum gerekçesiyle alınan, 1 Şubat 2012’de yürürlüğe girecek Bakanlar Kurulu kararı, evlerde çalışan yabancı uyruklu çocuk bakıcıları ile hizmetçilerin durumunu gündeme getirdi. Türkiye’de evlerde kaçak çalışan bakıcılar çalışma izni almadıkları takdirde sınırdışı edilme tehlikesi ile karşı karşıya kalacak.

1 Şubat 2012’de geçerli olacak Bakanlar Kurulu kararı ne getiriyor?


Karar ile Türkiye’de turist olarak bulunan yabancıların bir defalık kalış süresi 180 gün içinde 90 günle sınırlandırılıyor. Bu süreyi geçenlerin, Türkiye’de kalabilmek için oturma izni alması gerekiyor.


Söz konusu karar neden alındı?


Bu karar, AB’ye uyum çerçevesinde alındı. Uygulama ile Türkiye’deki kaçak istihdamın ve yurtdışına 1 günlük çıkışlarla vize uzatımlarının önüne geçilmesi planlanıyor. Söz konusu uygulama AB üyesi ülkelerde de mevcut. Kararda, Türkiye’nin uluslararası göçte hedef ülke haline geldiği tespitlerinin de etkisi var.


Türkiye’deki yabancı uyruklu bakıcı ve hizmetçilerin durumu ne?


Türkiye’de Romanya, Moldova, Ukrayna gibi ülkelerden gelen çok sayıda bayan çocuk bakıcısı ve hizmetçi bulunuyor. Bu bakıcıların çoğu Türkiye’de turist vizesi ile bulunuyor. Pek çoğu da vize süresi dolmuş kaçaklardan oluşan bu kişiler sosyal güvenceden yoksun. Pek çoğu da yakalanması halinde sınır dışı edileceği endişesi nedeniyle 24 saat evde tutuluyor.


Yeni kararın bu kişiler açısından anlamı ne?


1 Şubat’ta yürürlüğe girecek karar ile 90 günden fazla zamandır Türkiye’de kalan yabancı uyruklu ev çalışanları, çalışma izinleri olmaması durumunda kaçak sayılacak. Kayıt içine alınmayan bu çalışanlar sınır dışı edilecek.


Türkiye’de yasal olarak çalışmak isteyen yabancı uyruklular ne yapacak?


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvurarak çalışma izni alacak.


Bu izinler, ne kadarlık süreler için verilecek?


İlk başvuruda 1 yıllık çalışma izni verilecek. 1 yılın dolmasının ardından yeniden çalışma izni başvurusunda bulunulabilecek. Yabancı çalışanın durumu gözden geçirilecek, buna göre 2. başvuruda daha uzun süreli izin verilebilecek. Söz konusu izinler 3 ya da 6 yıla kadar uzatılabilecek. İlerleyen başvurularda uygun görülmesi halinde süresiz çalışma izni verilebilecek.


İzin prosedürü ne kadar sürüyor?


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvuranlar, en erken 15 gün içinde çalışma izni alabiliyor.


Kayıt altına alınan yabancı çalışan sigortalı olacak mı?


Yabancı çalışana da Türk işçi gibi sigorta yapılacak. Sigorta primleri işveren tarafından ödenecek. Yabancı çalışan, sigortalı olduğu süre zarfında hastanelere gidip sigortalı olarak tedavi görebilecek.


Yabancı çalışanlar ne kadar maaş alacak?


Evlerde çalışan yabancı çalışanlar en az asgari ücret kadar maaş alacak. Daha önce asgari ücretin 1,5 katı olarak uygulanan maaş asgari ücret tutarına düşürüldü.


Yabancıların yerine neden yerlilerin çalışması teşvik edilmiyor?


İŞKUR mevzuatına göre Türkiye’de kayıtlı işsizin olduğu bir alanda yabancı istihdam edilemiyor. Ancak “bakıcılık” alanında bir işsizlik başvurusu olmadığı kabul edilerek yabancıların evlerde yasal olarak çalışmasına izin veriliyor. Bir anlamda yabancı bakıcıları istisna tanınıyor. Bu uygulama kayıtdışı çalışmanın önlenmesi gerekçesine de dayanıyor.


http://guncelmix.com/haber-3398-Yabanci-bakicilar-sinirdisi-edilebilir.html
Devamı... | yorum

TAPDK kadrolarında düzenleme

TAPDK kadrolarında düzenleme
Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumuna (TAPDK) ait bazı dolu kadroların derecelerinde düzenleme yapıldı.
28.01.2012 / 15:59
Bakanlar Kurulu'nun konuya ilişkin kararı, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.


Buna göre, TAPK'da kadro derecesi 2 olan 9 uzman ile kadro derecesi 3 olan 2 avukatın kadro derecesi 1, kadro derecesi 6, 4 ve 5 olan 3 veri hazırlama ve kontrol işletmeninin derecesi 3, kadro derecesi 6 olan bir veri hazırlama ve kontrol işletmeninin derecesi 5, kadro derecesi 8 olan 2 veri hazırlama ve kontrol işletmeninin derecesi de 6 ve 7 olarak düzenlendi.



http://guncelmix.com/haber-3400-TAPDK-kadrolarinda-duzenleme.html
Devamı... | yorum

Kulüpler alınan karardan memnun

Kulüpler alınan karardan memnun
Lig takımlarının yöneticilerinin büyük bölümü önceki gün Ankara'da gerçekleştirilen Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında alınan karardan memnun.
28.01.2012 / 15:59
Trabzonspor Kulübü Genel Sekreteri Hasan Yener, AA muhabirine yaptığı açıklamada, olağanüstü genel kurulda alınan karara herkesin saygı duyması gerektiğini belirtti.


Yener, toplantıda 58. maddenin aynen kalması ve uygulanması konusunda bir karar alındığını hatırlatarak, ''Bundan sonraki süreç Futbol Futbol Federasyonu kurullarının alacağı kararlar doğrultusunda devam edecektir'' dedi.


-Bursaspor Kulübü Başkanı Yazıcı-


Bursaspor Kulübü Başkanı İbrahim Yazıcı ise TFF Genel Kurulu'nda Profesyonel Futbol Disiplin Talimatnamesi'nin 58. maddesiyle ilgili değişiklik çabalarının reddedilmesine ilişkin ''Genel kurulda doğru olan karar çıktı'' dedi.


Yazıcı, Bursaspor Kulübü olarak 58. madde ile ilgili tavırlarının en baştan beri aynı olduğunu, bu yönde fikirlerinin hiç değişmediğini söyledi.


TFF Genel Kurulu'ndaki kararı ''sürpriz'' olarak görmediklerini dile getiren Yazıcı, ''Bursaspor olarak bu konuyla ilgili hep aynı şeyi söylüyorduk. Genel kurulda doğru olan karar çıktı'' diye konuştu.


-Eskişehirspor Kulübü Basın Sözcüsü Şahbaz-


Eskişehirspor Kulübü Basın Sözcüsü Erdal Şahbaz da, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı'na ilişkin ''Genel Kurul'un aldığı karara saygılıyız'' dedi.


TFF Olağanüstü Genel Kurulunda haklarında şike ve teşvik primi iddiası bulunan kulüplere uygulanması muhtemel yaptırımların değiştirilmemesi kararının verildiğini hatırlatan Şahbaz, ''Genel Kurul'un aldığı bu karara saygılıyız. Biz zaten kulüpler birliği olarak 58. madde konusunda görüş birliğine varmıştık. Bundan sonra iş, adliye ve TFF'de bitiyor. Ben tekrar çıkan kararın hayırlı olmasını diliyorum'' görüşünde bulundu.


-Medical Park Antalyaspor Başkanı Akıncıoğlu-


Medical Park Antalyaspor Başkanı Hasan Akıncıoğlu, kulüplerin, Türk futbolunun çıkışı için ortak karar alma ilkesinde birleşemediklerini söyledi.


Türk futbolunun içerisinde bulunduğu durumdan çıkması için gerekli olan tavsiye kararının çıkmadığına dikkati çeken Akıncıoğlu, TFF yönetiminin karar vermekte geç kalmış gibi göründüğünü ancak kriz ortamında birçok faktörün bu gecikmeye neden olduğunu vurguladı.


Akıncıoğlu, emniyet araştırması, mahkeme ve UEFA sürecinin göz ardı edildiğini vurgulayarak, bu genel kurulda kulüplerin kendilerini ilgilendiren konuları ön plana çıkartıklarını dile getirdi.


''Kulüpler, Türk futbolunun çıkışı için ortak karar alma ilkesinde birleşememişlerdir'' diyen Akıncıoğlu, şöyle devam etti:


''Statü itibarıyla yapılan genel kurul 'futbol ailesinin görüşlerini almak için bir anket toplantısı' niteliği taşıdı. Açık oturum ve sesli düşünce ortamıydı. Ortaya çıkan netice, zaten karar verme yetkisi kendisinde bulunan TFF'ye bu tarihi sorumluluğu daha ağır şekilde yüklemiş bulunmaktadır. Bu safhadan sonra Türk futbolunun istikbali, genel kurulda en sağduyulu ve gerçekçi olan TFF yönetimine kalmıştır.''


Akıncıoğlu, bazı kulüp yöneticilerinin TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar'a yönelik eleştirilerine katılmadığını belirterek, bunları kişisel ve kulüplerin kendi menfaatleri doğrultusunda yapılan eleştiriler olarak algıladığını söyledi.


Yetkinin tamamen federasyonda olduğuna işaret eden Akıncıoğlu, ''Federasyonu destekliyoruz. Türk futbolunu içinde bulunduğu bu safhada yönetimde değişiklik olması fevkalade yanlış olur. TFF, Türk futbolunun sorunlu ortamdan çıkışı için yeterlidir ve Türk futbolunun istikbalinin önünü açacak donanıma sahip sağduyulu insanlardan oluşmuştur'' dedi.


Akıncıoğlu, TFF yönetiminin istifasını gerektirecek bir durumun olmadığını anlatarak, ''Bu bir güven oylaması değil sadece düşünce fırtınası ortamıydı. TFF yönetimi de buradaki beyanatlardan kendisi için gerekli notları almıştır. Doğru karar verme sorumluluğu onların üzerindedir'' diye konuştu.


-Manisaspor Kulübü Başkanı Kenan Yaralı-


Manisaspor Kulübü Başkanı Kenan Yaralı da genel kurulla ilgili bundan sonra kararın TFF tarafından verileceğini belirterek, sürecin devam ettiğini dile getirdi.


Yaralı, TFF Olağanüstü Genel Kurulu'nda 58. maddede yapılması öngörülen değişikliğin delegeler tarafından reddedildiği anlatarak, ''Bundan sonra kararı federasyon verecek. Süreçle ilgili bir fikir yürütmek doğru değil. Süreç devam ediyor'' dedi.


Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören'in TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar'ı güven tazelemeye çağırmasının kişisel fikri olduğunu söyleyen Yaralı, Mehmet Ali Aydınlar'ın olası bir istifa kararının kendisine ait olacağını ve alacağı her karar saygı göstereceklerini belirtti.


Yaralı, Orduspor Kulübü Başkanı Nedim Türkmen'le aralarında geçtiği iddia edilen olayla ilgili konuşmak istemediğini kaydetti.


-Orduspor Kulübü Başkanı Türkmen-


Orduspor Kulübü Başkanı Nedim Türkmen, olağanüstü genel kurulun ardından alınan kararın biran önce uygulamaya konulmasını beklediklerini ifade etti.


Öncelikle kararın hayırlı olmasını dileyen Türkmen, ''Ama ben Türk futbolundaki kaosun daha da devam edeceğini düşünüyorum. 3 Temmuz'a dönüldüğünü düşünüyorum. TFF'nin bundan sonraki süreçte 58. maddeyi bir an önce uygulamasını bekliyoruz. Eğer bir an önce bu iş çözülmezse Türk futbolunu çok iyi günlerin beklemediğini düşünüyorum'' görüşünü savundu.


-Mersin İdmanyurdu Kulübü Başkanı Kahramanlı-


Mersin İdmanyurdu Kulübü Başkanı Ali Kahramanlı, bu sezon şike iddialarının gündeme geldiği ligde, herkesin birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmesinden yana olduklarını söyledi.


Bazı kesimlerin mahkeme sonucunu beklemeden hüküm vermeye çalıştığını belirten Kahramanlı, ''Bize göre mahkeme süreci beklenmeli. Daha sonra da suçlu varsa ve bu suçlu kimse cezasını çekmeli. Neticede mahkeme sonucu olmadan kimse hiç bir konuda hareket etmemeli'' dedi.


Dünkü TFF olağanüstü genel kurulunda çıkan kararları da değerlendiren Kahramanlı, şöyle devam etti:


''58. maddenin değişmemesi için Kulüpler Birliği'nin de kararı var. Biz de bunun arkasındayız. İsteriz ki, hiç bir kulüp zarar görmesin. Bunun sağlanması için herkesin sürece katkı sağlaması gerektiğine inanıyoruz. Türk futbolu anlamında çok zor bir dönemden geçiyoruz. Herkesin birlik içinde olması, hepimizin menfaatine olur. Federasyonumuzun ve birliğimizin aldığı kararların arkasındayız.''


-Kardemir Karabükspor Kulübü Başkanı Şahin-


Kardemir Karabükspor Kulübü Başkanı Nevzat Şahin ise TFF Genel Kurulu'nda görüşlerini net bir şekilde ortaya koyduklarını ve artık bu gündemin değişmesi gerektiğini söyledi.


Türk futbol akımlarının artık bu olaylardan sıyrılıp işlerine bir an önce dönmesinde yarar olacağını anlatan Şahin, şöyle dedi:


''Türkiye'nin gündeminden bu olayların kalkması lazım. Olumlu ya da olumsuz bir an önce sonuçlanması lazım, gündemden düşmesi gerekiyor. TFF ne karar alırsa alsın milli takımın etkilenmemesi önemli. TFF'nin aldığı karar, UEFA'yı da etkileyecek. Milli takımın cezalandırılması hepimizi üzer. TFF'nin aldığı kararın milli takımı etkilememesi çok önemli Türkiye'nin bir an önce bu kaostan kurtulması gerekiyor.''


-Samsunspor Kulübü Başkanı Yılmaz-


Samsunspor Kulübü'nün Başkanı Kazım Gürol Yılmaz da olağanüstü genel kurulda 58. maddenin değişikliğiyle ilgili alınan ''ret'' kararının Türk futboluna hayırlı olmasını dilediğini kaydetti.


-Sivasspor cephesi sessiz-


Sivasspor yönetimi, haklarında şike ve teşvik primi iddiası bulunan kulüplere uygulanması muhtemel yaptırımların, bir kereye mahsus olarak değiştirilmesi önergesinin kabul edilmediği TFF Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı hakkında görüş belirtmedi.


Yöneticiler, futbolda sıkıntılı sürecin devam ettiğini belirterek, açıklama yapmaktan kaçındı. Bu sıkıntılı süreçte açıklama yapmayı uygun görmeyen Sivassporlu yöneticiler, kulüp olarak gelişmeleri yakından takip ettiklerini, sürece göre gerekli açıklamaları yapacaklarını vurguladılar.


-Gaziantepspor cephesi-


Gaziantepspor Kulübü Başkanı İbrahim Kızıl, TFF Genel Kurulu'nda delegelerin çok net bir şekilde iradelerini ortaya koyduklarını belirterek, ''Dün alınan net ve etkili bir karar yok, sanıyorum federasyon durumu birkez daha istişare edecek, durumu gözden geçirecek'' dedi.


Kızıl, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, şunları kaydetti:


''Aslında dün alınan etkili bir karar yok. TFF bir kez daha istişare edecek, gözden geçirecek. Biz de kulüpler olarak istişare edilmesini istedik. Kesin olmamakla beraber kulüpler olarak TFF ile UEFA ile birkez daha bir araya geleceğiz. Alınan kararı doğru buluyorum. İsimleri geçen kulüplerin 58. maddenin kaldırılmasını istemediklerine göre demek ki ortada suç yok herhalde. Bu madde olduğu gibi kalacak. Lakin herkes kendine güvendiğine göre de bir sorun yok. Zaten süreç mahkemede işliyor, adaletin vereceği kararı da beklemek gerek. Şu anda kimse suçlu değil. Mahkemenin kararıyla herşey ortaya çıkacaktır. ''


http://guncelmix.com/haber-3399-Kulupler-alinan-karardan-memnun.html
Devamı... | yorum

Fenerbahçe 1000. galibiyet peşinde

Fenerbahçe 1000. galibiyet peşinde
Süper Lig'de yarın Kadıköy'de Mersin İdmanyurdu'nu konuk edecek Fenerbahçe, kazanırsa lig tarihinde 1000. galibiyetini elde edecek.
28.01.2012 / 15:59
Profesyonel lig tarihinde en çok galibiyeti bulunan takım olan sarı-lacivertliler, yarınki mücadeleden de 3 puanla ayrılırsa, lig tarihi serüveninde 1000. galibiyetini alacak.


Ligde hafta içinde Atatürk Olimpiyat Stadı'nda İstanbul Büyükşehir Belediyespor karşısına 1000. galibiyet hedefiyle çıkan, ancak sahadan 3-2 mağlubiyetle ayrılan sarı-lacivertliler, Kadıköy'de taraftarı önünde çıkacağı mücadelede 3 puan arayacak.


2011-2012 futbol sezonuna 986 galibiyet sayısıyla başlayan sarı-lacivertliler, bu sezon geride kalan 22 haftada aldığı 13 galibiyetle bu sayıyı 999'a çıkardı.


Fenerbahçe Futbol Takımı'nın, ligde 54 sezonda ortaya koyduğu performansın tablosu şöyle:



Fenerbahçe O G B M A Y P


------------------------------------------------------------------


53 sezon toplamı 1732 986 463 283 3053 1461 2947


54. sezon (2011-2012) 22 13 6 3 36 20 45


------------------------------------------------------------------


Toplam 1754 999 469 286 3089 1481 2992



-Kocaman ile 39 galibiyet-



Fenerbahçe, Spor Toto Süper Lig'de son iki sezonda başarılı bir performans ortaya koyduğu teknik direktör Aykut Kocaman yönetiminde toplam 39 galibiyet aldı.


Sarı-lacivertli ekibin, Süper Lig'de Aykut Kocaman yönetiminde çıktığı 54 maçta aldığı sonuçların tablosu şöyle:



Sezon O G B M A Y P


----------------------------------------------------------------


2010-2011 sezonu 34 26 4 4 84 34 82


2011-2012 (21.hafta) 22 13 6 3 36 20 45



----------------------------------------------------------------


Toplam 56 39 10 7 120 54 127


http://guncelmix.com/haber-3401-Fenerbahce-1000-galibiyet-pesinde.html
Devamı... | yorum

Kılıç: En güçlü kadro Türk gençliği

Kılıç: En güçlü kadro Türk gençliği
Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın dergisi ''Gençlik ve Spor'', yeni yüzüyle yayın hayatına başladı.
28.01.2012 / 15:59
Toplam 100 bin baskı yapan dergi, her ay gençliğin ve sporun gündemine dair bir çok farklı konuyu ele alacak. 144 sayfalık dergide, ünlü isimlerle röportajlar ve çeşitli makaleler yer alıyor.

Dergi, Kredi Yurtlar Kurumu'nda kalan 268 bin öğrenciye, Türkiye genelindeki 174 üniversitenin 4 bini aşkın öğrenci kulübüne, amatörler de dahil 11 bin spor kulübüne ve resmi kurumlara ulaşıyor.

Dinamik ve renkli tasarımıyla okuyucuların beğenisine sunulan Gençlik ve Spor Dergisi, ilerleyen sayılarda da birbirinden farklı konu ve röportajlarla, gençliğin ve sporun nabzını tutmaya devam etmeye hazırlanıyor.

Derginin ilk sayısında, (A) Milli Futbol Takımı'nın yeni teknik direktörü Abdullah Avcı ile basketbolda Türkiye'yi NBA'de temsil eden Mehmet Okur ile gerçekleştirilen röportajlar bulunuyor.


Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, derginin ilk sayısının önsözünde yer alan açıklamasında, attıkları her adımla güçlü yarınların inşasına katkıda bulunmayı hedeflediklerini belirterek, şu ifadelere yer verdi:


''Gençlik ve Spor Bakanlığı, bu yayınla gençleri anlamaya, gençlerle iletişim kurmaya çalışacak. Diğer yandan spordaki gelişmeleri ve yeni hamleleri sporseverlere duyuracak. Gençleri yöneten değil, gençlik politikalarını gençlerle birlikte şekillendiren bir anlayışı egemen kılmak istiyoruz. Donanımı, eğitimi, enerjisi, aydınlık zekası ve parlak fikirleriyle en büyük zenginliğin, en tükenmez sermayenin, en güçlü kadronun Türk gençliği olduğuna inanıyoruz. Geleceği dair tüm hayallerimizin, bu gençlik potansiyeli sayesinde gerçekleştirilebilir olduğunu görüyor, anlıyoruz. İnsanlığın umudu olan Anadolu gençliği adına tarihe düşülen her notun anlamlı ve önemli olduğuna inanıyor, her sayısı yüzbinlerce gencimize ulaşacak Gençlik ve Spor Dergisi'nin lider bir neslin daha yetişmesine katkılar sağlamasını diliyoruz.''


http://guncelmix.com/haber-3403-Kilic-En-guclu-kadro-Turk-gencligi.html
Devamı... | yorum

Sobayı tinerle tutuşturmak istedi

Sobayı tinerle tutuşturmak istedi
Mahmut ACARÖZ / BALIKESİR (AHT)

Balıkesir'de eniştesine ait alüminyum doğrama atölyesinde sobayı tinerle tutuşturmak isteyen Mehmet Yakım (18) yanarak hayatını kaybetti.
Balıkesir Paşaalanı Mahallesi Melih Kotanca Caddesi'nde eniştesi İlhan Sayıt'a ait alüminyum demir doğrama atölyesine saat 08.00 sıralarında gelen Mehmet Yakım, sobayı tiner dökerek yakmak istedi. Çıkan yangında alevleri söndürmeyen lise öğrencisi Yakım, feci şekilde hayatını kaybetti.

Çıkan dumanları gören vatandaşların ihbarıyla olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangını söndürdükten sonra Yakım'ın cesedini buldu.
İtfaiye yetkilileri, yapılan ilk inceleme sonunda, yangının kömür sobasının tinerle tutuşturulmaya çalışıldığı sırada çıktığının tahmin edildiğini belirtti.

Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
Devamı... | yorum

Popüler Yayınlar

Topics :
 
Bu Site TANER Tarafından Tasarlanmıştır... :)